1887

OECD Multilingual Summaries

OECD Employment Outlook 2013

Summary in Turkish

Cover
Read the full book on:
10.1787/empl_outlook-2013-en

OECD 2013 İstihdam Tahmin Raporu

Türkçe Özet

Yüksek işsizlik düzeyleri devam etme eğiliminde

Küresel mali ve ekonomik krizin başlangıcından bu yana beş yılı aşkın bir süre geçmiş olmasına rağmen birçok OECD ülkesinde hala yüksek işsizlik varlığını sürdürüyor. Nisan 2013’te, 48 milyon işsizin varlığı, krizin tepe yaptığı %8,5 düzeyinin sadece yarım yüzde puanı altındaki %8,0’lik bir işsizlik oranını ifade ediyordu ama ülkeler arasında büyük farklılıklar var: Beş OECD ülkesinde işsizlik %5’e yakın ya da bunun altında seyrederken diğer iki ülkede (Yunanistan ve İspanya) %25’i aşıyor. İleriye bakıldığında, OECD, 2014 sonuna kadar OECD bölgesindeki işsizlikte fazla bir değişiklik öngörmezken, beş OECD ülkesinde işsizliğin yarım puan ya da daha fazla düşmesine karşılık diğer altı Avrupa ülkesinde en az bir yüzde puanı artacağı tahmin ediliyor.

Daha yaşlı işçilerin durumu nispeten daha iyi

Belli grupların, en başta düşük vasıflı genç erkeklerin, emek piyasasındaki durumları özellikle kötü. Buna karşılık, daha yaşlı işçiler bu krizi önceki ağır durgunluklardan daha iyi savuşturuyorlar. Birçok faktör etkili oluyor ve bu faktörlerin krizden önce geldikleri görülüyor: Bunların arasında daha yaşlı işçilerin, kısmen önceki kuşaklara göre daha iyi eğitimli ve daha sağlıklı oldukları için, daha geç emekli olma eğilimi var. Erken emeklilik planlarına erişimin kapalı veya çok zor olması da bir rol oynuyor.

Zaman içinde ve ülkeler arasında genç ve yaşlı işçilerin istihdamları arasındaki ilişkilerin analizi, yaşlı işçilerin gösterdiği daha iyi performansın gençlerin zararına olmadığını gösteriyor. Bu durum, daha önce hükümetler tarafından gösterilmiş olan, gençlerin emek piyasasında yer edinmeleri için yaşlı işçileri erken emekliliğe teşvik etme çabalarının pahalı politika yanlışları olduğu sonucunu kuvvetlendiriyor. Şimdiye dek hükümetler bugünün yüksek genç işsizliği oranlarına tepki olarak erken emeklilik planları benimsemeye karşı yürekleri ferahlatacak şekilde direndiler. Bunun yerine, hükümetlerin hem genç hem de yaşlı işçiler için istihdam olasılığını yükseltecek stratejiler izlemeleri gerekiyor ve bu stratejiler, her iki grupta iş bulma ve işini koruma konusunda belirli sıkıntılar çeken kesimlere yardımcı olacak hedeflere yönelik aktif emek piyasası önlemleri ve büyümeyi teşvik eden yapısal reformları içermelidir.

İstihdam koruma mevzuatı gitgide daha yumuşuyor

Son on yıl boyunca ve özellikle krizden bu yana, OECD ülkelerinde istihdam koruma mevzuatının – işçilerin işe alınmalarını ve işten çıkarılmalarını kapsayan kuralların – katılığını, özellikle toplu ve bireysel işten çıkarmalarla ilgili olarak yumuşatma eğilimi görülüyor. Daimi ve geçici sözleşmelere sağlanan koruma düzeyi arasındaki farkı azaltma yönünde de, etki alanı çok geniş olmamakla birlikte, değişiklikler yapıldı. 1990’larda, geçici sözleşmelerin büyük ölçüde serbestleştirilmesi; uzun dönemli, sabit sözleşmeyle çalışan işçilerle güvencesiz, kısa dönemli sözleşmeyle çalışanlar arasında bölünen ikili emek piyasalarının doğmasına neden oldu.

Son zamanlardaki bu reformların geçici ve kalıcı sözleşmelerle çalışan işçiler arasındaki farklılıkları azaltırken, emek piyasalarının ekonomik değişime daha esnek tepki vermesini sağlamaya yardımcı olması gerekir. Araştırma, becerilerine uygun işler bulmaları kolaylaştığı için, işçilerin genellikle yarar sağlayacaklarını göstermektedir. Ama, kaçınılmaz olarak, bazı işçiler önemli kayıplarla karşılaşabilirler. Hükümetlerin, söz konusu reformların olumsuz etkilerini azaltacak politikalarla yanıt vermeleri ve bu işçilerin yeni işler bulmalarına yardımcı olmaları gerekir.

İyi tasarlanmış canlandırma politikaları işsizlerin iş bulmasını teşvik eder ve kolaylaştırır

Canlandırma politikaları, sosyal yardımlarla geçinen insanları çalışmaya dönmeye teşvik eden emek piyasası politikalarını akla getirir. Yaklaşımlar farklıdır ama bu tür politikalar iş bulmaya ve meslek edinmeye yönelik eğitime yardım etmeyi ve sosyal yardım ödemelerini iş arama kanıtlarıyla ve istihdam edilebilirlik niteliğini arttırma önlemlerine katılma gereklilikleriyle ilişkilendirmeyi içerirler. OECD tarafından yedi ülkedeki canlandırma politikalarının ayrıntılı bir incelenmesinden birçok önemli ders çıkarılmıştır.

İlk olarak, sosyal yardımlara bağımlılığı önlemek için, işsizler için gelişkin bir gelir desteği sistemine sahip tüm ülkeler, güçlü bir istihdam odaklı canlandırma sisteminden yarar sağlayabilirler. Bu sistem, istihdam ve eğitim programlarına katılma gerekliliğiyle desteklenen çalışmaya hazır olma durumunu iyileştirecek ve iş aramaya yardımcı olacak önlemlerden oluşmalıdır. İkincisi, tek ebeveynler, işsiz yaşlı işçiler ve kısmi çalışma kapasitesi olanlar gibi gruplar için çalışmayla ilişkili gereklilikler getirecek ya da bunları genişletecek reformları ısrarla sürdürmek önemlidir. Bu reformların, söz konusu gruplar faal olmama statülerini kaybettikleri için önceleri “açık” işsizlikte bir miktar artışla sonuçlanabilme olasılıkları bulunuyor olsa bile bu kesimlerin yeniden işe başlamalarına yardımcı olduğu kanıtlanmıştır. Üçüncü olarak, başarılı bir canlandırma stratejisi uygulanması, iş aramaya yardım ve sosyal yardımların yönetiminin koordinasyonu ile ulusal ve yerel düzeylerde mali kaynak ayırma gibi kurumsal reformlar gerektirebilir. Son olarak, kamu ve özel istihdam servislerinin etkinliği, istihdam önlemlerinin iş arayan ve yerel emek piyasası özelliklerine göre uyarlanan sonuçlarına dayalı performans yönetimi yoluyla iyileştirilebilir.

İşsizliğin ardından işe dönme

Verilerin mevcut olduğu ülkelerde, tipik bir yıl içinde işçilerin yaklaşık %2 ila %7 kadarı açığa alınma veya işten çıkarılma ile karşı karşıyadır. En verimli yaş grubundaki işçilerle karşılaştırıldığında, daha genç ve daha yaşlı işçiler, yeni iş bulma deneyimleri farklılık göstermesine rağmen daha büyük risk altındadırlar. Daha yaşlı işçiler işgücüne yeniden katılmakta genç işçilere kıyasla zorluk çekmekte ve daha fazla kazanç kayıpları yaşamaktayken, daha genç olanlar nispeten çabuk ve daha yüksek beceri düzeyleri gerektiren bir iş bulmaktadırlar. İşsiz kalma riski daha yüksek olan diğer gruplar ise, küçük firmalarda çalışan işçilerin yanı sıra, bilgi teknolojisi gibi genişleyen sektörlerde fazla talep edilmeyebilen kol emekçileri ve düşük vasıflı zanaatkarlardır.

Çalışanlara sağlanan ücret dışı yararlar birçok bakımdan çalışma süresiyle arttığı için, yeni bir iş bulan istihdam dışı kalmış işçilerin ücretli izin ve hastalık izni haklarına sahip olma olasılıkları daha düşüktür. Bu tür işçilerin normal çalışma saatleri dışında veya yarım gün çalışmaları da gerekebilir. Bununla birlikte, genel olarak, işten çıkarılmış işçiler için asıl parasal maliyet, yeni bir işin düşük kazancından değil işsiz kalınan dönemdeki ücret kaybından kaynaklanmaktadır.

Bu bulgulardan çıkarılacak birkaç politika sonucu vardır: İşten çıkarılmış işçilerin mali yükünü azaltmak için, asıl önemli olan şey, onları bir an önce yeniden işe başlatabilmektir. Ayrıca, kamu kaynakları kıtsa bu kaynaklar daha yaşlı ve düşük vasıflı işçilere yönlendirilmelidir. Son olarak, yeniden işe yerleştirme ve yeniden eğitimin sağlanmasında işletmeleri esas almak, eğer işten çıkarmalar, bu hizmetleri vermeleri ya da mali kaynak ayırmaları genellikle gerekmeyen küçük firmalarda yoğunlaşıyorsa en iyi yaklaşım olmayabilir.

© OECD

Bu özet metin, resmi bir OECD çevirisi değildir.

Bu özet metin, OECD telif hakkı ve yayının aslının ismi belirtilmek koşuluyla çoğaltılabilir.

Değişik dillerdeki özet metinler, aslı İngilizce ve Fransızca dillerinde yayınlanan OECD yayınlarının kısaltılmış çevirileridir.

Bu yayınlar OECD İnternet Kitabevi’nden ücretsiz olarak temin edilebilir www.oecd.org/bookshop

Daha fazla bilgi için, OECD Halkla İlişkiler ve İletişim Müdürlüğü, Haklar ve Çeviri Birimi’ne başvurunuz. [email protected] Faks: +33 (0)1 45 24 99 30.

OECD Rights and Translation unit (PAC)
2 rue André-Pascal, 75116
Paris, Fransa

İnternet web sitemiz: www.oecd.org/rights

OECD

Read the complete English version on OECD iLibrary!

© OECD (2013), OECD Employment Outlook 2013, OECD Publishing.
doi: 10.1787/empl_outlook-2013-en

This is a required field
Please enter a valid email address
Approval was a Success
Invalid data
An Error Occurred
Approval was partially successful, following selected items could not be processed due to error